AYKIRI BIR YAZI
Niçin iş değiştiriyoruz?
“Bu kriz ortamında bu da sorulacak soru mu ?” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Kriz ortamı bütün kariyer planlarımızı alt üst etmekle kalmayıp yaşama yönelik planlarımızda da sapmalara neden oldu. Bu dönemde birçok arkadaşımız işlerini kaybettiler. İşini kriz nedeniyle kaybedipte tekrar işe girebilenlerde gözlemlediğim ortak özellik iş aramayı bir plan çercevesinde yapmış olmaları. Bir çok görüşmeye çağrılmışlar. Görüşmelerde kendilerine sorulan sorulardan birincisi:” Niçin işinizi kaybettiniz?” Bu dönemde sorunun cevabı zaten belli. Sonra ikinci soru geliyor. Daha önceki işlerinizden niçin ayrıldınız? Direkt sormasalar da öğrenmek istedikleri niçin bu kadar sık iş değiştirdiğiniz. Niçin daha önceki işlerinizde o kadar kısa süre çalıştınız ?
Önce insan niçin iş değiştirir ona bakalım:
Birincisi çalışmakta olduğundan işten daha iyi şartlarda bir iş teklifi almıştır. Maddi ve sosyal imkanları daha iyi. Daha üst bir görev olabilir. İkincisi çalışmakta olduğunuz yere ilişkin sıkıntılarınız vardır. Bunlar bir üstünüzdeki kişiyle olabilir, organizasyon yapısı ile ilgili olabilir, maddi ve sosyal imkanlarla ilgili olabilir.
Her iki grup altında yukarıda belirtmiş olduklarıma ek birçok alt madde yazabiliriz. Hangi nedenle olursa olsun bir iş bulunması yada iş teklifi alınması birilerinin bizi birlikte çalışılmaya uygun görmesinden kaynaklanmaktadır. Yine gazete , internet v.b. yollarla başvurulan işlerde işe kabul aşamasına gelmek bireyin iş için uygun görülmesindendir, aksi takdirde o aşamaya gelemezdi. İş yaşamım boyunca işinden memnun çok az insan tanıdım. Genelde dert yanarlar. Herkesin kendine göre haklı nedenleri vardır. Ancak bazıları uzun yıllar aynı yerde çalışırken bazılarıda gelen bir teklifi fırsat olarak görüp işini değiştirir. Gelen teklif bir fırsat gibi gözüksede aslında onun bizim için olumlu olup olmadığını yine zaman gösterecektir.İş değiştirirken Konficyus’un “seveceğiniz bir iş seçerseniz yaşamda bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsınız” sözünü nedense hep unuturuz.
İnsanlar niçin iş değiştirmez bir düşünelim.
1) Yeni bir yere adapte olmaktan orda kendilerini kanıtlamaktan korkarlar. Bunlar rahatı severler. “Burada herşey yolunda iken (mırın kırın edecekleri nedenler var ama hepsi o zaman önemini yitirir) şimdi iş değiştirmeye ne gerek var ki ” diyerek mevcut işlerinde çalışmayı sürdürürler.
2) Yeni işin koşulları var olandan daha iyi değildir.
3) Yeni iş koşulları var olandan iyi olsa bile istedikleri kadar iyi değildir.
4) Ailevi ve sağlık gibi faktörler de değerlendirmede önem kazanır.
5) Aslında iş ararlar fakat bulamazlar.
6) Herşey öyle yolundaki niye iş değiştirsinler.
Kendi geleceğimizi başkalarına bırakmayalım diye çaba sarf ediyoruz ancak şansın bizlere yardım etmesi de önemli sanırım. Türkiye’de siz biryerde kalmak istesenizde bazen öyle koşullar oluyor ki sizin orada kalmanız inkansız haline geliyor. Kriz dışındaki faktörlerden bahsediyorum. Bir yerde görüşmeye gidiyorsunuz. Size oradaki yöneticiler zamana baglı bazı vaatlerde bulunuyorlar. Sizden beklenileni yapıyorsunuz. Aslında önünüze bir kariyer planı konulmasa da işinizi en iyi şekilde zaten yapacaksınız. Kariyer planı sadece işi kabul etme sürecinizde etkili oluyor. Fakat yönetim değişiyor ümitler başka işe yada ilerli yıllardaki terfi/zam dönemlerine kalıyor.
Gazetelerdeki İnsan Kaynakları sayfalarında iş görüşmelerinde eski iş yerinizi kötülemeyin derler. Gerçekten de bazı şeyler etiğe aykırıdır, söylenmez, konuşulmaz. Ancak orada bizi rahatsız eden faktörleri söylemezsek ya bu iş yerinde de aynı faktörlerle karşılaşırsak o zaman ne olacak? Bir tanıdığım başından geçen bir olayı bana anlatmıştı. Kendisi yurtdışında işletme lisans ve yüksek lisans dereceleri almış. İnsan Kaynakları üzerine doktora yaparken sanayici olan babası kendisine yardımcı olmasını isteyince Türkiye’ye geliyor. Muhasebe müdürü almak için gazeteye ilan veriyorlar. Gelenlerden birini çok beğeniyor. Niçin çalışmakta olduğu işinden ayrılmak istediğini soruyor. Aldığı cevap “Patron oğlu üniversiteyi bitirince başıma getirdi. Kariyer şansım hiç yok. ” İşveren adına görüşmeyi yapanın işe alınacak kişinin çalışmakta olduğu işinde onu mutsuz/rahatsız eden etmenleri sorularıyla doğru belirlemesi gerekiyor. Görüşmelerde genelde işvereni temsil eden daha çok soru sorar. Bu soruların uygun sorular olması önemli. Doğru cevap vermekte önemli. Yine işe alınacak kişininde görüşme sonunda kafasında netleşmeyen konulara yönelik doğru soru sorması önemli. Özellikle bankacılık sektöründe unvanlar ismen aşağı yukarı aynı olmasına karşın organizasyon şemasındaki yeri olarak bankadan bankaya değiştiğinden karışıklıklara neden oluyor. Kendi bankasında müdüre yönetmen ünvanı verilen başka bir bankadan yönetmenlik teklifi aldığında koşarak kabul ediyor. Ancak o bankada yönetmenlik müdür ünvanını iki alt kadrosu olduğunu işe başladığında anlayan şahsın hayal kırıklığını ve bunun işine yansımasını düşünün. Hem kurum hemde çalışan için kötü bir durum.
Çalışanlar çok iş değiştirmiş olabilirler bu onların işe yaramaz oldukları anlamına gelmez. Sadık olmadıkları anlamına ise hiç gelmemeli. Hemen hemen tüm işletmelerde insan kaynakları bölümü var ancak yüzde kaçında insan kaynakları işe alımda direkt etkili oluyor. Önemli olan sanırım insanların eski işlerinde neleri başardıkları. Çok iş değiştirmiş olabilir ancak o kurumların başarılı olmasını sağlayacak işlere imza attı ise sorun olmamalı diyorum. Bir kurumda 1 yıl çalışmış olabilirsiniz ancak öyle işler başarmış olabilirsiniz ki başka biri ile o bir yılda kurum aynı başarıyı yakalıyamıyacaktır. Belki bundan sonrakinde de öyle 1-2 yıl kalacaksınız, ancak öyle işler başaracaksınızdır ki başka biri ile o bir yılda kurum aynı başarıyı yakalayamıyacaktır. Belki bundan sonrakinde de 2 yıl kalacaksınız . Sözkonusu süre içinde o kuruma öyle şeyler katmış olabilirsiniz ki çalışkanlığınızı, azminizi, bilginizi, ilişkilerinizi o kuruma sunuyorsunuz ve çalışma arkadaşlarınızla bir çok şey başarıyorsunuz. Keşke o kurum sizi daha fazla tutabilse ancak olmuyor.
Neden ?
Nedenini hepimiz biliyoruz. Ancak bundan sonra girdiğiz de o kadar iyi olmıyacak size şimdiden haber vereyim.
İşletmeler kendi turn overlarına niye bakmıyorlar? Işe alırken hep sık iş değiştiren insanları aldıkları için mi turn overları fazla çıkıyor.
Ohh nihayet bu yazıyı bitirebildim. Ne kadar zor oldu. Aykırı bir yazı ancak Türkiye gerceği diye kendi bilgi birikimimden, okuduklarımdan arınarak ve duygularımı uzak tutarak yazmaya çalıştım. Ne kadar başarılı oldum bilemiyorum .
Herkese mutlu olabilecekleri işler diliyorum..
Gül Sevinç
gul_sevinc@yahoo.com