ERP NEREYE GİDİYOR?

 

Bugüne kadar Erp sistemlerini kavramsal ve uygulama yönünden inceleyip, standart ve stabil bir tanımlamaya ulaşmaya çalışırken, son elli yılda her alanda hızı giderek artan değişim dinamiklerinden uzak kalamayacağımızı da biliyoruz. Yeni ekonomi trendleri, sektörel karakteristikler, spesifik iş sorunları Erp konseptini genişlemeye, değişmeye zorluyor. Bu değişimin derinleştiği noktaları aşağıdaki gibi derleyebiliriz:

1. Erp ‘nin dünkü önceliği kurumsal optimizasyonu sağlamak iken, küresel ekonomi değer zincirini ön plana çıkarıyor. Değer zinciri kapsamında Erp, tedarikçiler ve müşterilerle olan ilişkileri, belli bir uyum içerisinde bünyesine dahil etmek zorunda kalıyor. Crm (customer relationship management) ve Scm (supply chain management) konsepti ne kadar gelişirse gelişsin, uygulamalar Erp ile entegre olmadıktan sonra gelecekte ciddi yönetim sorun ve maliyetlerini de beraberlerinde taşıyorlar.

2. Erp dün üretim sektörüne odaklı iken, bugün hemen hemen bütün sektörlere aynı disiplini taşıyor. Erp’nin daha geniş kapsamlı bir üretim malzeme ihtiyaç planlama (mrp) metodolojisi olmadığı gerçeği yavaş yavaş anlaşılıyor. Global ekonomi, giderek hizmet sektörünün ön plana çıkmaya başladığını gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında Erp sistemlerinin sektör bazında ölçeklenmeye başlaması bizi şaşırtmamalıdır.

3. Erp, dün temel üretim-muhasebe-lojistik fonksiyonlarını desteklerken, bugün değişik sektörlerde spesifik fonksiyonları da dikkate almak zorunda kalıyor.  Lojistikten sağlığa, ithalattan ihracata değişik prosesleri destekleyen uygulamalar, Erp sistemlerine gömülü ya da onlarla uyum içerisinde olmalıdır.

4. Erp, dün kısmen daha kendi içine kapalı bir sistem mimarisi ile dizayn edilirken, bugün  web üstünden erişilebilir, fonksiyonları lego tarzında tak-çıkar yapılabilir, ortak standartları oluşturan, dış sistemlerle ilişkiye açık bir mimariye doğru yönlenmektedir.

5. Erp sistemleri ciddi bir veri tabanı oluşturmakta ve bu veri tabanına bağlı olarak çalışmaktadır. İşletmenin iç performansına ait bu veriler, dış performansla ilgili (tedarikçi ve müşteri) verilerle konuştukları zaman ortaya son derece önemli bir entellektüel sermaye birikimi çıkmaktadır. Yeni ekonominin temeli olan bilginin etkin yönetimi için, iş zekası (BI) konseptinin yakın gelecekte daha da kuvvet kazanmasını bekleyebiliriz.

6. Bugüne kadar işletmenin performansı gelenekselleşmiş bir şekilde finansal parametrelerle ölçülüyordu. Finansal parametrelerin gerçeğin sadece bir gölgesi olduğu ve oldukça geç gelen bilgiler olduğu gerçeği, bugün iş dünyası tarafından yavaş yavaş kabul edilmektedir. Erp ile beslenen iş zekası sistemleri güç kazandığında, risk yönetimi, erken uyarı sistemleri, kurumsal karne vb. alternatif performans ölçme ve geliştirme sistemleri de güç kazanacak, işletme daha proaktif bir pozisyona girecektir.


Memet Özkan

memeto@hotmail.com