ERP VE KURUMSALLAŞMA
18 yıla yaklaşan deneyimlerimin çoğunluğunu Erp ve kurumsallaşma projeleri oluşturuyor. Türkiye’nin en büyük şirketlerinde yapılan Erp projelerinin yanısıra, 50-60 çalışanlı firmalarda da adına Erp dediğimiz, yetenekte farklı ancak konseptte aynı olan projelerde bulundum. Ölçekler arasındaki, yetenekler arasındaki, vizyon, hedef ve bütçeler arasındaki uçurumlara tanık oldum.
Öğrendiğim tek şey var: bu bir süreç.
Bu süreci çok fazla zorlamanıza gerek yok. Bunu özellikle Erp üreticileri için yazıyorum. Sonuçta onlar da ticari kuruluşlar olarak gerek fiyat kırarak, gerek metodoloji, teknoloji ve kalite üzerinde çalışmalar yaparak (olumlu ya da olumsuz!), bu ticari sürecin zorluluğuna dayanmaya çalışıyorlar. Pazara karşı değil, pazarla birlikte büyümeye çalışıyorlar, pazarın taleplerine yanıt vermek zorundalar.
Ancak kötü ürün, iyi ürünü kovuyor. Pazarın geleceği çok parlak olmasına rağmen, satın alıcıların eksik vizyon ve yanlış değerlendirmeleri sonucu oluşturduğu hatalı taleplerine üreticiler olumlu yanıt verdikçe, Erp pazarı, girmesi gereken gelişme sürecine bir türlü giremiyor.
Süreci, ticari parametrelerle oynayarak çok fazla zorlamamak gerek çünkü geçen yazılarımızda da belirttiğimiz gibi zaten uluslararası standartlar ve endüstriyel çalışma kültürü, gelişen tedarik zinciri ve daha bir çok parametre, şirketlerin kurumsallaşmasını gerektiriyor. Kurumsallaşamayan şirketleri, yok olma derecesinde ciddi tehlikeler bekliyor. Erp sektörü ile ilgisi olmayan bir çok siyasi otorite, sanayici ve ticaret sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, çeşitli odalar vs. hepsi, özellikle AB sürecinde kurumsallaşmanın gereği ile ilgili uyarılarının dozunu artırmış durumdalar.
TOBB Başkanı Sn.Rıfat Hısarcıklıoğlu’nun Eylül 2005’teki bir konuşmasından aktarıyorum: “Şirketlerimiz açısından ezbere iş yapmayı bırakarak, hesap yaparak, planlayarak iş yapmaya giden bir süreçteyiz. Şunu bilmek durumundayız; bu yeni çağda kurumsallaşmadan ayakta kalmak mümkün değildir. Ülkemizdeki şirketlerin büyük bölümü aile şirketidir. Ancak bu şirketlerimiz kurumsallaşmadıklarından, sadece %20’si büyümekte, kalanların ömrüyse en fazla 20 yıl olmaktadır. Yani kurumsallaşmazsak küçük balık olarak kalırız ve kolayca büyük balıkların hedefi haline geliriz.”
Kurumsallaşmanın en önemli altyapısını ise Erp sistemleri oluşturuyor.
Çünkü Erp sistemleri, ne sattığınızı değil, nasıl çalıştığınızı gösteriyor. Rekabet ise satıştan giderek çıkıyor, üretime, satınalmaya, planlamaya doğru kayıyor. Bu anlayışa sahipseniz, Erp sistemlerini kullanmanız kolaylaşıyor, sonuçlarını daha hızlı ve somut bir şekilde alabiliyorsunuz. Bu anlayışa sahip değilseniz, Erp’yi kendinize uydurmaya çalışıyorsunuz. Öte yandan Erp sistemleri, işletmenizi tüm çalışanlar tarafından standart olarak bilinen ve tanınan iş süreçleri üzerinde çalışmaya zorluyor; entegrasyonu ve ortak bir çalışma lisanını gerçekleştiriyor.
Memet Özkan
memeto@hotmail.com